9 Ağustos 2013 Cuma

Betimleme Nedir

Betimleme en yalın biçimiyle sözcüklerle resim çizme işidir. Varlıkların niteliklerini,bu varlıkların duyularımız üzerinde uyandırdıkları izlenimleri belirtmektir. Betimleme nesnelerin, varlıkların, belirgin özelliklerini tanıtıp göz önünde canlandırmaktır. Bu anlatımda okuyucunun çeşitli duyularına seslenilerek anlatılan varlıkla ilgili izlenim kazanılması amaçlanır. Bu amacın gerçekleşmesi için titiz bir gözlem gerekir.Gözlem sırasında ayırt edici özelliklerin anlatılmasına özen gösterilir.
Yazarın, gördüklerini okuyucunun gözünde canlanacak biçimde anlatmasıyla oluşan bir anlatım biçimidir. Betimlemede asıl olan görselliktir. Bu nedenle gözle algılanan renk ve biçim ayrıntılarına büyük yer verilir.

Betimleme, yalın bir söyleşiyle sözcüklerle resim çizme sanatıdır. Görme, işitme, tatma, dokunma, koklama… gibi duyu organlarımız aracılığıyla varlıkların belirleyici niteliklerini algılama, bu nitelikleri belirterek onları görünür kılmadır. Betimleme, varlıkların kendilerine özgü niteliklerini sözcüklerle anlatma işidir. Varlıkların, eşyaların ve olayların en belirgin özellikleriyle tanıtılıp, göz önünde canlandırılmasına yönelik bir anlatım yoludur. Betimleme, bir bakıma varlıkların, nesnelerin ve olayların sözcüklerle resmini çizmektir. Bu anlatım okuyucuların duygularına, hayal gücüne seslenir; yani yazar dış dünya ile, varlıklarla ilgili izlenimlerini okurlara da aktarmak ister. Bunun için de bilinçli, titiz bir gözlem yoluyla ayrıntı seçer. Seçtiği ayrıntıları imge (hayal) oluşturacak biçimde düzenler.
Ayrıntılar genelden özele ya da özelden genele doğru sıralanabilir. Sözgelimi bir kentin genel görünümünü anlattıktan sonra özellik taşıyan bir yapısını (hastane, kışla, park, cami…) ele almak genelden özele doğru bir betimlemedir. Bir hayvanın ilgiyi üstüne çeken gözlerinden başlayarak tüm gövdesini tanıtmak da özelden genele doğru bir betimlemedir.

Konuları Bakımından Betimleme Türleri 
* İnsan betimlemesi
* Hayvan betimlemesi
* Eşya betimlemesi
* Manzara betimlemesi
* Olay betimlemesi
Amaçları Bakımından Betimleme Türleri
* Açıklayıcı – teknik betimleme
* Sanatsal – izlenimsel betimleme

Örnek: Gökyüzünün açık güneşli olduğu bir ilkbahar günüydü. Öğleden sonra saat tam beşe çeyrek kala, arabamla Guercina’nın Pazar yerine geldim. Alan insan kaynıyordu. Birden çanlar çalmaya, sirenler ötmeye başladı. İlk kez gökten düşen bir bombayı, sonra bunun ardından on sekiz tane kadar olduğunu sayabildiğim savaş uçaklarını gördüm. Bombaların patlaması anlatılamaz bir panik yarattı. Ben beş milis askeriyle birlikte küçük bir tahta köprünün altına saklandım. Oldukça iyi gizlendiğimiz yerden meydanda olup bitenleri, kadınların, erkeklerin, çocukların ve hatta hayvanların nasıl bir şaşkınlık ve korku içinde kaçıştıklarını dehşetle görebiliyorduk… Bu parçada yazar, birdenbire karşısına çıkan savaş ortamını; bu ortamda insanların nasıl davrandıklarını betimliyor.
Örnek: Eski bir taş köprü geçildikten sonra fakir mahallelere giriliyor ve sefalet,bütün dehşeti ve çirkinliğiyle başlıyordu. Ortalarından akan çirkin sularında yarı çıplak çocuklarla çamurdan köpekler, eğri büğrü sokaklar… Tezekten, çamurdan yapılmış yarı yarıya toprağa gömülmüş penceresiz kulübeler.
Betimleme Nedir ?
Betimleme, varlıkları en belirgin özellikleriyle tanıtma, göz önünde canlandırma işidir. Başka bir deyişle, ”varlıkların, sözcüklerle resmini yapmaktır” tır.
Kişi, çevresindeki maddi varlıklardan (ev, hayvan, insan, kitap, orman…) ayrı düşünülemez; yani maddi varlıklardan soyutlanamaz. Bizi kuşatan, ilişkide olduğumuz varlıklar, üzerimizde türlü izlenimle bırakırlar.Bu izlenimleri, başkalarına da duyurmak, anlatmak isteriz, beğendiğimiz bir öğretmenimizi, gördüğümüz bir köyü, yeni bir aracı… çevremizdekilere tanıtmak; gereksinimi duyarız. İşte, türlü varlıklara özgü izlenimlerimizi çevremizdekilere anlatabilmek için ”betimlemeden” yararlanırız. Betimleme; hem konuşmada, hem de yazmada başvurduğumuz bir anlatım biçimidir. ”Açıklama”, ”öyküleme” gibi ”betimleme” nin de günlük yaşamımızdaki yeri büyüktür.

Betimleme, bir konuşmadaki ya da yazıdaki olayların yerini, kişilerini; olayla ilgili hayvanları, eşyaları, görünümleri… tanıtmak, göz önüne sermek; anlatımı kuruluktan, tekdüzelikten (monotonluktan) kurtarıp canlı, etkili kılmak için başvurulması zorunlu bir anlatım biçimidir. Bu işleviyle betilemeden, konuşmada da, yazmada da sık sık yararlanırız. Aşağıdaki parçaya bu açıdan bakalım.

”Derken kız büyüyüp serpilmiş. Aklı başında bir ergen oluvermiş. Bele dek saçlar, elâ gözler, yavru balaban bakışlar.Ağzı oğul balı, yanakjları al kiraz. Dudakları lokum, boyu selvi. Sanırsın bir peri. Yüzü güleç, dili tatlı, iyiliklerin meleği. Ama çekememişler komşu kızlar bunu, başlamışlar eğlenmeye, ”oduncunun kızı, işçi kızı” demeye… Asaletin ölçüsüymüş zenginlik o devirlerde”
Betimlemede Gözlemin Önemi

Başarılı betimleme yapabilmek için varlıklara bakmak yani gözlem yapmak gerekir. Gözlem; görme, işitme, koklama, dokunma, tatma organlarımızla sağladığımız duyumların tümüdür. Duyu organlarımız aracılığıyla varlıkları incelemek, onların, benzerlerinden ayrılan yanlarını seçmek, betimlemenin ilk koşuludur. Özdeş varlıkların birbirlerine benzeyen yanları bulunduğu gibi, ayrılan yanları da vardır. Sözgelimi, bütün okulların yapısı, bahçesi, derslikleri, öğrencileri, öğretmenleri, hizmetlileri… vardır. Ama, hiçbirininki diğerlerine benzemez. Bu nedenle, tüm kaygımız, betimleyeceğimiz varlıkların kendilerine özgü, göz alıcı, ilginç yanlarını bulup ortaya çıkarmak olmalıdır.

Betimleme nedir? 
Betimleme, bir metinde anlatılan varlık ya da nesnenin okuyan kişinin hayalinde canlanabilmesi için bir nevi resmetme, yani detaylandırarak anlatma işlemidir. Diğer bir adı tasvirdir. Betimleme türevleri çeşitlidir. Amaçları bakımından betimlemeler: Teknik Betimleme: Olabildiğince yalın ve genel ayrıntılara yer verilen tasvirlerdir. Bu tasvirlerde yazar özellikle kendi düşüncelerine yer vermekten kaçınır. Diğer bir adı açıklayıcı betimlemedir. İzlemsel Betimleme: Duygularında içine katılarak aktarıldığı tasvir şeklidir. Diğer bir adı sanatsal betimlemedir. Konu bakımından betimlemeler: Doğa Betimlemeleri: Canlı ya da cansız insana dışındaki varlıkların detaylarının anlatılmasıdır. Bu doğanın bir parçası (deniz, vadi vs.), yaşanılan mekân (açık ya da kapalı mekân), bir bitki ya da hayvanın tasviri ya da cansız eşyaların (vazo, masa, ev vs.) tasviri olabilir. İnsan Betimlemeleri: İnsan tasvirleri, gerek görsel gerek hissel olarak insan tasvirinin hayalde canlanması için içsel ve dışsal tasvir olmak üzere kendi içinde ikiye ayrılır. İçsel tasvir, anlatılan kişinin iç yönünü karakterini, duygularını, huylarını anlatan tasvirlerdir. Buna ruhsal tasvirde denir. Dışsal tasvir ise insanın kişiliğinden ziyade dış görünüşünü (vücut yapısı, boy, kilo, yaş, saç vs.) ve giyimini, duruşunu anlatan tasvirlerdir. Bunların diğer bir adı fiziksel tasvirdir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder