“Modern” sözcüğü dilimizde “çağdaş”
sözcüğüyle karşılanmış olsa da “modern şiir”
bağlamında “çağdaş” sözcüğünü kullanamayız; yani
modern şiir, çağdaş şiir demek değildir.
Modernizm, 1880′lerden İkinci Dünya Savaşı yıllarına dek süren zaman diliminde gelenekten bütünüyle kopuşu sağlamak amacıyla ortaya çıkmış, yenilikçi deyişler, olağandışı sunum teknikleri ve yepyeni söyleme biçemleriyle yaratma etkinliğine yeni bir soluk kazandırmış bir sanat akımıdır. Modern şiir de bu akıma paralel olarak şiirde ortaya çıkmış anlayışları kapsar. Dadaizm, fütürizm, sürrealizm, ekspresyonizm gibi akımlar, modemist çerçevede değerlendirilir.
Modernizm, 1880′lerden İkinci Dünya Savaşı yıllarına dek süren zaman diliminde gelenekten bütünüyle kopuşu sağlamak amacıyla ortaya çıkmış, yenilikçi deyişler, olağandışı sunum teknikleri ve yepyeni söyleme biçemleriyle yaratma etkinliğine yeni bir soluk kazandırmış bir sanat akımıdır. Modern şiir de bu akıma paralel olarak şiirde ortaya çıkmış anlayışları kapsar. Dadaizm, fütürizm, sürrealizm, ekspresyonizm gibi akımlar, modemist çerçevede değerlendirilir.
Zihniyet:
Modernizm, bireycilik ve aklın özerkleşmesi olgusu üzerinde
temellenir. Modern sanatın seçkinci karakteri de sanatın
özerkleşmesi çerçevesinde ortaya çıkar. Artık ahlâk, bilim ya da
din, sanatçıya dışarıdan buyuramayacağı için, sanat kendi kuralını
kendisi koyacak, sanatçının önündeki tek seçenek kendi deneyimi
olacaktır. “Deneyim, modern sanatçının uç beyliğinde, sayesinde
akından akına koştuğu küheylandır”. Sanatçının bütün verileri,
kalıpları kırıp parçalamada, özgün ürünleri ortaya koymada tek
rehberi bu deneyimi olacaktır.
Ahenk:
Modern şiirde ahenk öğelerinden ölçü ve uyağa bütünüyle geleneksel
bir araç olarak bakıldığı görülür. Ancak şairden şaire farklılıklar
olmakla birlikte ses, sözcük ve dize yinelemelerinden vazgeçilmez.
Şairin kişisel deneyimine bağlı olarak şiirde ses akışına önem
verilir.
Yapı:
Modernizm, bütün sanat dallarında olduğu gibi şiirde de özellikle
biçim bakımından gelenekten kopmayı getirmiştir. Modern şiir,
“biçim düzlemiyle inanılmaz bir cüretle oynayan bir estetik
anlayışın ürünüdür. Şiir, modern şairler için, yaratıcılığın
hiçbir tabu tanımadan “at oynattığı” bir metindir.
Bu nedenle modern şiirde artık serbest nazımın dışında belli bir
yapıdan, belli bir nazım biçiminden pek söz edilemez.
Dil:
Modem şiirde dil en karmaşık öğelerden biri olur. Şair, dikkatini
içerikten biçime, somuttan soyuta çevirmiş ve şiiri bir düşünüş
tarzı olmaktan çıkararak bir sunuş yapış tarzı olarak algılamaya
başlamıştır. Bu şiirin okuru, dil ve imge katmanlarını aşıp iç içe
katlanmış anlam dünyasında “yolunu kaybetmeden”
dolaşabilecek donanıma sahip bir okurdur. Bu “yeni okur”,
şiiri yalnız içerik bakımından seçmeyecek; özenli bir yaklaşımla
yapıtın biçim yönüyle taşıdığı yeniliklerin de değerini
belirleyecektir.
Tema:
Geleneksel şiire tepki olarak gelişen modern şiir, çağdaş konulara
eğilerek şiirin konu evrenini genişletirken yeni bakış açıları da
getirmiş; güzelle birlikte çirkini, iyiyle birlikte kötüyü, mantıklı
olanla birlikte saçmayı da göstermeye çalışmıştır. Çağımız bireyinin
kaygıları, kendine ve topluma yabancılaşması, yalnızlığı,
bunalımları modern şiirin en çok ilgi duyduğu temalar olmuştur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder