14 Ağustos 2013 Çarşamba

İtalyanın Nüfus Coğrafyası

İtalya nüfus bakımından AET' nin ikinci büyük ülkesidir. Nüfusu hızla artan aşırı kalabalık bir ülke olarak ün yapmıştır. Bu eskiden doğruydu; ancak 60' lı yıllardan başlayarak nüfustaki artış azaldı ve göç hareketleri değişim gösterdi. Gerçekten de doğal nüfus artışı çok yavaşladı. Yüzyıldan beri ölüm oranı düzenli olarak gerileyerek yılda %30' dan, 1995 yılında %9,3 düştü (özellikle çocuk ölümlerinde iyice belirginleşti. %23' den 1995' te %9' a). Ama aynı zamanda doğum oranları da azaldı; uzun süre yıllık oran %30' un üstünde kaldıktan sonra, sanayileşmiş ülkelerin ortalamasına (1995' te %8,6) yaklaştı. Ülkenin kuzeyiyle, daha yüksek bir doğurganlık oranını koruyan güneyi arasında bir karşıtlık bulunuyor. Bu değişiklikler giderek nüfusun yaşlanmasına yol açtı. 60 yaşını aşanlar ülke nüfusunun %19,4' ünü, 15 yaşından küçükler %17,8' ini oluşturmaktadır. İtalya nüfusu önemli göç akımlarıyla da karşılaştı. Ülke, uzun yıllar gerçek bir iş deposu oldu. Ama artık değil. Uluslar arası göçlerde de genel bir azalma görülmektedir. İtalyan Birliğinin kurulmasıyla I. Dünya savaşı arasında milyonlarca italyan ülkeyi terk etti. Faşizmin frenlediği göç, savaştan sonra yeniden başladı (1946 ile 1978 arasında 3 milyon kişi göç etti). Ama göçler, daha çok Avrupa ülkelerine yönelikti. Ancak 1975' ten bu yana, yurda dönenlerin sayısı, göç edenlerin sayısını aşmaya başladı ve bu durumda birçok sorun çıkarmaktan geri kalmadı. İtalya' nın göç ülkesi olarak oynadığı rol yeni bir olgudur. İtalya, öteki Avrupa ülkeleri gibi, geri kalmış ülkelerden gelen ve az niteliklerde çalışan göçmenlerin giderek artan göçmen akımına kucak açmaya başladı.

Aslında nüfus coğrafyasının günümüzdeki en büyük özelliği, iç göçlerin bolluğudur. 1945' ten başlayarak güneyden kuzeye, kırsal kesimden kentlere doğru, kitlesel bir akın oldu. İşsiz köylüler, güneydeki kırsal kesimden başlayarak Roma' ya, Floransa-Proto-Livorno (Toscano' da) kümesine, daha çok da, kuzeydeki kentlere, özellikle "sanayi üçgeni" Milano-Torino-Cenova' ya doğru gittiler. Sonuçta, güçlü bir kentleşme patlaması gerçekleşti. 20 yılda yaklaşık 5 milyon İtalyan toprağı bırakarak kentli oldu. İtalyanların %65' i kentlerde yaşamaktadır (toplam 528 kentsel yığın yerleşmesi). Kent geleneği ve siyasal birliğin yakın zamanda gerçekleşmesi, kuşkusuz kent hiyerarşisinin, örneğin Fransa' da kinden daha dengeli olmasını açıklar. Güçlü bölgesel merkezlerin (Torino, Bologna, Floransa vb.) sergilediği İtalya topraklarında ulusal düzeydeki işlevler iki büyük kent arasında bölüşülür. Siyasal başkent Roma ve iktisadı merkez Milano. Kentsel sistem, etkin, canlı, çoğunlukla bir mimarlık ve tarih kalıntılarıyla donanmış, çok sayıda küçük kentle tamamlanır. Kentleşmenin artması nedeniyle, bütün bu kentler donanım ve konut yapımı zorunluluğuyla karşılaşmışlardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder